Halil Keyifli, Naim Süleymanoğlu ile birinci müsabakalarına yönelik, “Bulgaristan’ın Kırcaali kasabasında 1983’te 10 yaşında haltere başladığım vakit, bir iki ay sonra Naim ağabey Kırcaali’ye bir turnuvadan şampiyon dönmüştü, orada hoş bir karşılama merasimi yapılmıştı, biz de törendeydik birinci sefer Naim ağabeyi orada 1983 Kasım ayında gördüm, birinci müsabakamız.” dedi.

Türkiye’ye geldikten sonra Naim Süleymanoğlu ile tekrar buluşmalarını Halil Memnun, şöyle anlattı:

“1986’ya kadar Naim ağabey Bulgaristan’daydı. O vakitler bizim için ulaşılmazdı. Sofya’ya idmanlara giderdi ortada geldiğinde uzaktan izlerdik. 1986’da Türkiye’ye geldi, o vakit Bulgaristan’daki Türkler zulümler artında Türkiye’ye göç etmeye başladılar. Gelen geldi, biz de biraz gecikmeli de olsa 1 Ocak 1990 itibariyle geldik. Sonra Ankara’da Naim abi ile tekrar yollarımız kesişti. Naim abi Ankara’da ulusal grup ile çalışıyordu, ben de direk Ankara’ya ulusal kadroya gelince, bu sefer birebir salonda çalışmaya başladık. Tıpkı ortamda yeni bir süreç başladı bizim için. Evvelden ayda yılda bir görürken o günden sonra daima tıpkı salonda çalışmak, tıpkı yemekhanede tıpkı masada oturmak, birebir bahtı paylaşmaya başladık.”

Halterde 3 olimpiyat, 5 dünya, 9 Avrupa şampiyonu olmuş, 20’den fazla dünya rekoru kırmış eski ulusal halterci Halil Keyifli, “Kendisine bu alanda bütün rekorları kırdığı için Cep Herkülü” lakabı takıldı. Naim ağabey 1988 Seul’de birinci, 1992 Barcelona’da ikinci ve 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda üçüncü olimpiyat altın madalyasını kazandı. 7 dünya şampiyonluğu, 7 Avrupa şampiyonluğu kazanmış, 46 rekor kırmış. Biz idman yaparken gözümüz daima bizden evvel dünya ve olimpiyat şampiyonluğu kazanmış Naim Süleymanoğlu’ndaydı. O idolümüzdü, vakitle abi kardeşliğe dönüştü bizim çalışmalarımız. Öylelikle 1990’dan 2000 yılına kadar dolu dolu birebir ortamlarda idmanlar yaptık. 2004’e kadar da sporun içinde daima beraberdik.” diye konuştu.

Üst üste kırdığı rekorlar münasebetiyle kendisine ‘Dinamo’ lakabı takılan Halil Keyifli, “Türkiye’ye geldikten sonra biz Naim ağabeyle birebir salonda idman yaparken tıpkı yarışlara gitmeye başlayınca, tıpkı odayı paylaşmaya başladık. Biraz daha ilerleyince hayatımız da ortak gitti bizim zira daima beraberdik. Yazgı birliği yaptık. Birinci birlikte gitmiş olduğumuz turnuva 1991’de Atina’daki Akdeniz Oyunları, benim birinci büyük başarılarımdan biri orada gelmişti. Tıpkı kategoride hiç bir vakit yarışmadık. Ben ufak sıklet olduğum için turnuvalarda birinci ben yarışırdım, sonraki gün Naim ağabey yarışırdı, ben 56 kiloda yarışırken Naim abi 62 kiloda yarışıyordu.” biçiminde anılarını lisana getirdi

“1996 ATLANTA OLİMPİYATLARI’NDA BİR ARADA OLİMPİYAT ŞAMPİYONU OLMUŞTUK”

“Biz ayrılmaz ikiliydik, 1991’den sonra her yarış dönüşünde birlikte karşılanırdık” diyen Halil Memnun, şöyle devam etti:

“1991’den sonra müsabakalardan madalya ile döndükten sonra Cumhurbaşkanı kabul ederdi, daima bir arada giderdik. O denli bir vakit geldi ki ikimizden biri eksik olduğu vakit bize sorarlardı; ‘Abin nerede yahut kardeşin nerede’, diye. Ayrılmaz ikiliydik, mesela o devirde futbolda ‘Başbakanlık Kupası’ vardı. Bir dünya şampiyonasında şampiyon olduktan sonra o vakit Başbakan Tansu Çiller, Ankara’da düzenlenen Başbakanlık Kupası’ finaline Fenerbahçe ile Trabzonspor ortasındaydı bizi davet etmişti. Naim abi sağında ben solunda protokolde. ‘Ben biraz heyecanlanırım, başbakanımızı rahatsız etmeyelim demiştim’, sonra olur mu dediler birinci yarı başbakanın yanında oturmuştuk. Bir orta ben heyecanıma yenik düştüm, kıpırdadım filan ikinci yarısında ben sıra geri koltuğa oturmuştum, o maçı o denli izlemiştik. Ekseriyetle devlet erkanı yanında da beraberdik.”

“Cep Herkülü” lakaplı Naim Süleymanoğlu’nun 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda üçüncü olimpiyat altın madalyasını kazandığını hatırlatan Halil Keyifli, “Naim abi 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda 3. defa olimpiyat şampiyonu olduğunda ben de birinci olimpiyat şampiyonluğumu kazanmıştım. Orada ikimiz de birlikte olimpiyat şampiyonu olmuştuk.” dedi.

Daha sonra 2000 Sidney, 2004 Atina Olimpiyatları’nda da şampiyon olarak Süleymanoğlu’nun 3 olimpiyat şampiyonluğu unvanına ortak olan Halil Memnun, “Halter denilince Naim Süleymanoğlu birinci akla gelen isimdir dünyada, bugün de isminden hala bu türlü bahsedilir. Halter tarihine geçmiştir. Time Mecmuası’na kapak olan diğer atlet yok Türkiye’den. 50 yaşında ortamızdan ayrılması bizi çok üzdü, olmadı yani. Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan Allah razı olsun, hastalık devrinde çok yakinen ilgilendi.” biçiminde konuştu.

Naim Süleymanoğlu’nun genç haltercilere, genç atletlere çok büyük bir idol olduğunu vurgulayan Halil Memnun, “Gençlerimizin önünde rol model olarak en hoş örnek. Gençlerimize çok iyi anlatmalı, çok iyi tanıtmalıyız. Keşke sağ olsaydı da kendisi anlatsaydı. Tek cümleyle Naim Süleymanoğlu, benim için her şeydi, abimdi, arkadaşımdı, dostumdu, ustamdı. Onunla vazgeçmedik, daima uğraşımızı devam ettirdik. Bugün bana Naim abi dersen; ben de sana ‘özlem’ derim.” diyerek kelamlarını tamamladı.

Cumhuriyet