NAR ERGÜLEN

“Bugün 10 Kasım, Atatürk’ü anıyoruz. Pekala, onu anarken gereğince anlıyor muyuz? Onun geride bıraktığı niyetlerin kıymetini ne vakit kavrayacağız? 82 yıl evvel hayata veda etmiş bir dünya başkanının çağdaş fikirlerini benimseyebildik mi? Bunlara verebileceğimiz karşılık ne yazık ki olumlu olmayacak. 

Her 10 Kasım’da onu andık lakin galiba anlamayı unuttuk ve bu unutkanlığın sonuçlarını bugün yaşıyoruz. Atatürk her neslin yenilikçi fikirler benimsemesini, demokratik ve laik Cumhuriyet kanısının geleceğe aktarılmasını hedeflemişti. 

Ne yazık ki 97 yıl evvel kurulan Cumhuriyetin unsurları tümüyle uygulanamadı ve toplumsal eşitlik sağlanamadı. Çağdaş bir topluma ulaşamadık. Atatürk’ü anlamak demek, onun unsur ve ihtilallerini bıraktığı yerden devam ettirmek ve daha ileri götürmek demektir. 

Onun kanılarının kıymetini, ihtilallerinden uzaklaşmaya başlayınca anladık. “Hayatta en gerçek mürşit ilimdir” demişti. Bugün bilimin ve aklın yol göstericiliğinden çok uzaktayız… Lakin Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençler olarak çok çalışacak, bilimin ışığında, aklın yolunda, aydınlık bir Türkiye’ye ulaşacağız. 

Bayanlara, erkeklerle eşit haklar sağlamıştı, özgürlüklerine çok değer vermişti. Bugün eşitlikten ve bayanların özgürlüğünden mahrum bir ülkede yaşıyoruz… Lakin haklarının ve özgürlüklerinin şuurunda gençler olarak Ceddimizin bize armağan ettiği özgürlükleri yine kazanıp, ülkemize de kazandıracağız. 

Eğitim-öğretimde laiklik ve fırsat eşitliği sağlamıştı, bugün ne yazık ki bunun geçerliliği kalmadı… Fakat artık laik eğitimin bir ülkenin gelişmesindeki en değerli öge olduğunu unutmadan çalışacağız. 

Cumhuriyet